Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, yaşanan çatışmalara ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Baluken’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“400 vekili almadan bu çılgınlığı yapanlar, oluk oluk kan akıtanlar 400 vekili alınca ne yapar? Dün 400 vekil için 35 günlük bir bebek yaşamını yitirdi. Cizre sokaklarında geçler, kadınlar, Sur sokaklarında, Dağlıca’da polis ve askerler yaşamını yitirdi. Bunun kabul edilebilir bir yönü yok. Bu çıkmazın bir an önce sonlandırılması gerekiyor. 400 vekillik lanetli hesabı Türkiye toplumunun sonlandırması gerekiyor. Senin iktidarın için bu kadar insanın ölmesi gerekiyorsa ‘batsın senin vekilin de saltanatın da’ denmesi gerekiyor.
Başbakan iktidarları için yetim bıraktığı çocuklarla tribün şovu yapıp büyük bir pervasızlık örneği sergiledi. Çocukları yetim bırakıp onları maça götürmek bir marifet değil. Onları yetim bırakmadan kendi aileleri ile güvenli bir gelecek vermek marifettir. Senin dün tribünde verdiğin fotoğraf tarihimize utanç tablosu olarak geçecektir. Sen o fotoğrafı verdiğin zaman Cizre’de cenazeler evlerde bekletiliyordu, Dağlıca’da onlarca askerin cenazesi yerlerde yatıyordu.
Dağlıca saldırısı
Bunun tek bir nedeni var. Başbakanın ortaya koyduğu tribün şovunu Türkiye halklarından gizlemeye çalışmak.
Son günlerde 50’ye yakın yurttaşın yaşamını yitirmesi karşısında Meclis’in hiçbir şey olmamış gibi davranmasının kabul edilemez.
Cizre
“Cizre’de hareket eden her canlı saldırıların hedefi oluyor. 5 cenaze var ancak bütün mahallelerinde daha fazla sayıda cenazeler olduğuna dair haberler var. Onlarca ağır yaralı hastaneye kaldırılmadığı için evlerde ölüme terk edilmiş durumda. Aileler cenazelerini defnedemiyor.
Başta Şırnak Valisi ve İçişleri Bakanı olmak üzere yetkililerle ile yaptığımız girişimlere rağmen 4 gündür devlet güçleri tarafından öldürülen insanların cenazeleri evlerde bekletilmeye devam ediyor. 35 günlük bebeğin cenazesi derin dondurucuda tutuluyor.
Dünyanın bütün savaşlarında cenazelerin defnedilmesi için bir insani tutum gösterilir. Cizre’de bu insani tutumun kırıntısı bile yok. Güvenlik güçleri tarafından hastane işgal edilmiş durumda.
Son doktor da bugün terk etti ilçeyi. Her gün hastane içerisinde güvenlik güçleri tarafından darp ediliyorlar. Cizre’deki güvenlik güçleri sağlık memurlarını odalara kilitliyorlar. Uluslararası kurumları bu savaş suçuna karşı harekete geçmeye çağırıyoruz.”