DTK, DTSO, Diyarbakır, Mardin, Van büyükşehir belediyelerinin ortaklaşa düzenlediği Demokratik Ekonomi Konferansı hazırlık çalıştayı HDP Yürütme Kurulu üyesi Yurdusev Özsökmenler'in moderatörlüğünde devam etti. İkinci oturumda "Yerel yönetimler ve kadın bakış açısı ile kentleşme süreci" başlıklı sunum yapan Besime Şen, bir kentin kendisini bile oluşturmanın ekonomik süreç olduğunu belirterek, hem mekansal hem de toplumsal hizmetler ile ekonomik sürecin işlediğini belirtti. Mevcut sistemde kent planlarının mantığı ve işleme sürecine bakıldığında oldukça teknik ile karşılaşıldığını söyleyen Şen, kent politikalarının cinsiyetçi yapısında mekanlarda güç ilişkisinin üretildiğini belirtti. Şen, "Burada demokratik özerkliğe yönelik bir politika üretmek için varsak ve mekanın önemli olduğunu söylüyorsak, bölgeye bakmamız gerekiyor. Elimizde kendimizi güçlendirecek yeterli bir birikime sahibiz" dedi.
EKONOMİDE KADIN YOK!
'Nusaybin eski Belediye Başkanı Ayşe Gökkan ise devlet sisteminde öğretilenler ile ekonominin uluslararası şirketler, bölge bayileri, şubeleri olarak bilindiğini ifade ederek, öğretilen bu ekonominin içinde kadının olmadığını söyledi. İhtiyaç kadar üretilecek yerel kaynaklara sahip olunduğunu kaydeden Gökkan, "Kürdistan'daki yerel kaynaklar erkeklerin de elinde değil. Sömürgeciliği uygulayan devlet sistemi bütün bunlara el koymuştur. Bu kaynaklarda kadının rolü yoktur" dedi.
KATILIMCI TOPLUM EKONOMİSİ
Yerel yönetimleri demokratik, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü yönetimler olarak tanımladıklarını ifade eden Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Akel, katılımcı toplum ekonomisini esas aldıklarını dile getirdi. Devletli sistemlerin kendini yeniden var etme ve kriz konusunda kentleri kullandıklarını kaydeden Akel, "Bu yüzden demokratik özerkliği kurmayı hedefliyoruz. Bunu yaşamın en küçük zerresinde iradeleşmek ve komünleşmek olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
KAR İÇİN DEĞİL İHTİYACA GÖRE ÜRETİM
Son sunumu yapan DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna ise ekonomi modelini tartışırken sistemin ekonomisini reddetmek gerektiğinin önemine dikkat çekti. Kapitalizmin karşısında olan bir ekonomi modelini hayata geçirmenin ön koşulunun kapitalist modeli reddetmek olduğunu kaydeden Ayna, bu reddedişin toplumsallaştırıldığı takdirde amaca ulaşılabileceğini belirtti. Kapitalist ekonominin temel taşlarının talep, kar ve ücret üzerine kurulduğunu kaydeden Ayna, ekonomi eğitimini alanların ise bunu vahiy gibi doğru olarak kabul ettiğini söyledi.
'Toplumda ikili bir ekonomik yaşamın var olduğunu ifade eden Ayna, birinin kar etmek için diğerinin ise geçinmek için ekonomiyi yaşadığını belirtti. Geçinmek için yaşayanın hedefinde kârın olduğunu dile getiren Ayna, "Halkın ihtiyaçlarını kapitalist ekonomi belirliyor. O ihtiyacı oranın yerel kaynaklarını kullanarak halka ihtiyaç karşılığı olarak götürüyor. Bu da köleliğin bir biçimidir" dedi. Siyasi bir modeli öngördüklerini belirten Ayna, bunun demokratik özerklik olduğunu, örgütlenme biçiminin ise demokratik konfederal yapılanma sistemi ile örgütlenme biçimi olduğunu ifade etti. Ayna, "Yine ekonomik modelin temellerinden biri ekolojik olmasıdır. Bir toprak parçasında yaşayanlar kendi ihtiyaçlarını kendi belirlemelidir. Kaynakları ile ne üreteceklerine kendileri karar vermelidir. Bunun adı demokratik dayanışmadır. Orada yaşam bütün topluma aittir. Yine bu model toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşıdır. Tüketime değil ihtiyaca göre üretim olmalıdır. Bu ekonomi modelinin adı komünal ekonomidir" dedi.
Sunumların ardından tartışmalarla devam eden çalıştay, daha önce yapılan atölye çalışmalarının değerlendirmesinin ardından sona erdi. Kadınlar yarın devam edecek olan "Yerel yönetimlerin iktisadi politikaları ve iktisadi yapılanması" konulu çalıştaya katılacak.