Meclis'te devam eden bütçe görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine üzerine konuşan HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan eğitim alanında yaşanan sorunları gündeme getirerek, hükümetin politikalarını eleştirdi. AKP’nin son yıllarda giderek artan bir şekilde eğitim sistemine, ideolojik saiklerle yapısal müdahalelerde bulunduğunu söyleyen Ayhan, eğitim sisteminde farklı dil, kültür, din, inanç ve toplumsal cinsiyet kimliklerinin yok sayıldığına dikkat çekti.
AKP’nin eğitime müdahalesinin en az kendisinden öncekiler kadar ideolojik olduğunu ve özgürlüklü bir yaklaşım içermediğini belirten Ayhan, eğitime ayrılan bütçeye ilişkin olarak ise şu eleştirileri yöneltti: “Eğitim bütçesinin arttığı söylemleri gerçeği yansıtmamaktadır. 17 milyon öğrenci ve 100 bine yaklaşan kurum sayısı dikkate alındığında eğitim bütçesinin yaklaşık yüzde 90’nını zorunlu harcamalar oluşturmaktadır. Bu nedenle Eğitim Bakanlığının bütçesinin nominal büyüklüğünün tek başına bir anlamı bulunmamaktadır. Asıl bakılması gereken göstergeler, eğitim bütçesinin milli gelire oranı, öğrenci başına yapılan ortalama harcama, yatırımlara ayrılan pay ve halkın cebinden çıkan eğitim harcamalarıdır. Türkiye’de 2015 eğitim bütçesine göre öğrenci başına ortalama bütçe (yükseköğretim dâhil) yaklaşık 3 bin 600 TL’dir. OECD ülkelerinde ise bu rakam ortalama 8.500 dolardır. Türkiye’ye OECD ülkeleri içerisinde öğrenci başına en az kaynak ayıran ülkedir. Eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17 iken, 2014 yılı itibariyle bu oranı yarı yarıya azaltarak yüzde 9’a düşürüldü. Eğitim harcamaları bakımından Türkiye’de en zengin yüzde 20 ile en yoksul yüzde 20’nin arasında fark 14 kat olmuştur.”
Eğitim alanında yaşanan diğer sorunları; “eğitim emekçilerinin yoksulluk sınırının altında yaşaması, siyasal kadrolaşmaya zemin oluşturan sözlü sınavın yaygınlaştırılması, anadilinde eğitim için kendi kurumlarını açan halka yönelik baskı ve zor kullanımı, Kürtçe öğretmenlerine negatif ayrımcılık uygulanması ve bu öğretmenlerinin atamalarının yeterli sayıda yapılmaması” şeklinde sıralayan Ayhan, Osmanlıca eğitimi zorunlu hale getirmeyi planlayan AKP hükümetinin söz konusu anadilde eğitim hakkı olduğunda bilinen resmi ezberlere sarıldığını ve bu hakkı yok saydığını söyledi. Kürtler başta olmak üzere halkların anadilde eğitim talep ettiğine dikkat çeken Ayhan, “Bu temelde somut savunumuz ‘anadili temelli çok dilli eğitim modelidir.’ Anadilin eğitim dili olması, anadillere saygı duyulması, toplumun çokdillileştirilmesi toplumsal ve siyasal bütünleşmeyi güçlendirir, barışa katkı sağlar.”
AZINLIK OKULLARINA BÜTÇE AYRILSIN
Konuşmasında azınlık okulları üzerindeki sistematik baskının her geçen gün arttığına da dikkat çeken Ayhan, merkezi bütçeden azınlık okullarına pay ayrılmadığını belirterek, “Eşitlik ilkesi gereği Eğitim Bakanlığı bu konuda acilen gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. Bu durum aynı zamanda eğitim bakanlığının azınlıklara, farklı inançlara verdiği değeri ve yaklaşımındaki eşitliği gösterecektir” dedi.
TEKÇİ, CİNSİYETÇİ KİTAPLAR AYIKLANSIN
Ayhan, eğitimde yaşanan sorunların çözümü için “yeterli bütçenin ayrılması, öğretmen açıklarının kapatılması, kamusal, laik, bilimsel ve anadilinde eğitimin önündeki tüm yasal engellerin kaldırılması, sosyo-ekonomik nedenlerden kapnaklı sınıfsal farklılıkların kaldırılması, tekçi, dinci, cinsiyetçi kitapların ayıklanması” önerilerinde bulundu.