ŞemdinliHaber

Avrupalı Akademisyenlerden küresel Kobani yürüyüşüne çağrı

Güncel

1 Kasım’da dünya çapında yapılacak Kobanê yürüyüşlerine bir destek de Almanya ve Avusturyalı akademisyen ve barış aktörlerinden geldi. “Barış siyasetinin ölçüsü Kobanê’dir” diyen tanınmış isimler, “tüm dünyaya mücadele cesareti veren Kobanê dayanışmayı hak ediyor” mesajı verdi.

1 Kasım’da dünya çapında yapılacak Kobanê yürüyüşlerine bir destek de Almanya ve Avusturyalı akademisyen ve barış aktörlerinden geldi. “Barış siyasetinin ölçüsü Kobanê’dir” diyen tanınmış isimler, “tüm dünyaya mücadele cesareti veren Kobanê dayanışmayı hak ediyor” mesajı verdi.


DAİŞ'e karşı 43. gününe giren direnişe sahip çıkmak için saygın sivil toplum örgütleri ve şahsiyetlerin öncülüğünde 1 Kasım'da dünyanın her yerinden insanlar, Kobanê için yürüyecek. Avrupa Birliği Türkiye Sivil Komisyonu'nun (EUTTC) çağrısıyla "İnsanlık ve Kobanê İçin DAİŞ'e Karşı Dünya Yürüyor" sloganıyla yapılacak küresel yürüyüşü çok sayıda tanınmış aktivist, aydın, yazar ve bilim insanı destekliyor. Tüm ülkelerde eşzamanlı olarak saat 14:00'te başlayacak olan Kobanê ile dayanışma yürüyüşlerinin çağrısını dünyaca tanınmış isimler yapmıştı.

1 Kasım'ı "Uluslarası Kobanê ile Dayanışma Günü" ilan ederek herkesi Kürtlerle dayanışmak için sokağa davet edenler arasında bulunan Salzburg Üniversitesi'nden Prof. Dr. Christian Zeller, Linz Johannes Kepler Üniversitesi'nden Yrd. Prof. Dr. Dario N. Azzelini, Kiel Üniversitesi'nden Prof. Dr. Antonia Davidovic ile Berlin'den Prof. Dr. Wolfgang Triebel, Frankfurt'tan Dr. Thomas Seibert, Prof. Dr. Andreas Buro, Prof. Dr. Ulrich Gottstein, Dr. Gisela Penteker ve radyo programcısı Robert Levin küresel kampanyaya ilişkin görüşlerini ve Kobanê direnişini neden desteklediklerini ANF’ye açıkladı.

ZELLER: ROJAVA’DAKİ MÜCADELE CESARET VERİYOR

Prof. Dr. Christian Zeller (Avusturya Salzburg Üniversitesi, Coğrafya, Jeoloji ve İktisadi Coğrafya Anabilim Dalı): Demokrasi, özyönetim, herkes için eşit haklar ve toplumsal eşitlik... Bu değerler etrafında yarattıkları devrim için Rojava'daki insanlar mücadele, diyor. Bu yüzden ben de onları destekliyorum. Bu mücadele, Şam'daki, Halep ve Hama'daki, İstanbul, Ankara ve Amed'deki, Hewlêr'deki, Musul, Bağdat ve tüm Ortadoğu'daki insanlara, aynı hedefler için mücadele etme cesareti veriyor. Rojava Devrimi'nin ilerlemesi, işte bu nedenle çok önemlidir.

TRİEBEL: KÜRTLERİN DE KADERİNİ TAYİN HAKKI VAR

Prof. Dr. Wolfgang Triebel (Siyasetbilimci, Berlin): Mayıs 1916'da imzalanan Sykes-Picot Anlaşması'nın kolonyal politikalarının Kürtlere yönelik bugüne değin uzanan sonuçlarını biliyorum ve bu yüzden de Kürtlerin kendi kaderini tayin etme hakkını destekliyorum. Tüm Kürtlere, farklı güçlerin kendi çıkarları için verdiği desteğe güvenmemelerini ve geleceklerini kendi elleriyle kurmalarını, birlik olmalarını, demokratik değerler yaratmalarını öneriyorum. Batı Avrupa ya da Amerika tarzı demokrasi fikri, Kürtlere örnek olamaz. İşgalcilere ve İslamcı fanatiklere karşı verdiğiniz kavgada Kürtlerle dayanışma içindeyim.

SEİBERT: ROJAVA ALTERNATİFSİZ OLMADIĞIMIZI GÖSTERDİ

Dr. Thomas Seibert (Filozof ve yazar, Frankfurt): On yıldan fazladır "küresel teröre karşı savaş"a karşı batı liberalizmi ile fundamentalizmin değişik formları arasında tercih yapmaya zorlamak istediler. Fakat Rojava mücadelesi bize, "ya o ya da bu" demek zorunda kalmadığımızı, boyun eğmek zorunda olmadığımızı ve üçüncü bir seçeneğin var olduğunu gösteriyor. Bu demokrasi seçeneği ise, demokrasinin sadece Batı'ya ait olmadığını, tersine sınırsız olduğunu ve tüm sınırlara karşı demokratik bir direnişle mümkün olduğunu gösteriyor.

AZZELİNİ: ROJAVA KÜRESEL DAYANIŞMAYI HAK EDİYOR

Yrd. Prof. Dr. Dario N. Azzelini (Avusturya Linz Johannes Kepler Üniversitesi Sosyoloji, Siyaset ve Kalkınma Araştırmaları Bölümü Öğretim Üyesi, yazar): Kürtlerin İslam Devleti'ne (DAİŞ) karşı mücadelesi, demokratik ve katılımcı bir topluma karşı koyan tüm güçlere karşı verilen keskin ve belirleyici bir mücadeledir. Kürtlerin, kendi kendini yöneten demokratik bir toplumda, insanların dininden ve cinsinden bağımsız olarak eşit bir biçimde beraber yaşamayı sağlayan mücadelesi, dünya genelinde verilen mücadelenin bir parçasıdır ve bu nedenle de dayanışmayı hak ediyor. Bijî Kurdistan!

DAVİDOVİÇ: ROJAVA UMUT EDİLENLERİ HAYATA GEÇİRİYOR

Prof. Dr. Antonia Davidovic (Almanya Kiel Üniversitesi Etnoloji Bölümü Öğretim Üyesi): Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerin demokratik hareketler, insanların geliştirmek istedikleri yapılar, hayal kırıklığı yaşadı. Sadece Rojava, umut edilenleri hayata geçirme çabası ve pratiği içinde. Rojava kantonları, komşuları olan Türkiye ve Güney Kürdistan Yönetimi'nin ambargo yöntemlerine, ağır şartlara rağmen demokratik yapılanmalar oluşturdu. Yine buradaki Kürt savaşçılar, Şengal'de Êzîdîlere yönelik soykırımı önlemekte çok önemli bir pay sahibidir.
Kobanê'yi işgal etmek için DAİŞ'in ırkçı, radikal İslamcı gruplarının her türlü materyal üstünlüğüyle yoğun saldırılarına karşı bu eşsiz siyasi projenin mutlaka devam edebilmesi için her türlü desteğe ihtiyacı var. Fakat yakın bir zamana kadar uluslararası siyasetin bu durumu dikkate almaması, hatta daha da kötüsü Türkiye'nin politik dayatmalarına Rojava'yı kurban etmesi, şaşkınlık ve utanç vericidir. Uluslararası çabalar ise Türkiye'nin bugüne kadar uyguladığı blokajı kaldırmış değil ve uluslararası koalisyonun DAİŞ'i bombalaması da tek başına sonuç vermiyor. Dünya ülkelerinin kendi koydukları kurallara, aldıkları kararlara aykırı olan insan hakları ihlallerine karşı hareketsizliği, yaygın kayıtsız yaklaşımı, inanılacak gibi değil.

Erdoğan sınırsız alaycılığıyla 'Kobanê'nin neden bu kadar önemli olduğunu' sorguluyor. Kobanê'nin ve Rojava'nın desteklenmesi için çok fazla sebep var. Demokrasi potansiyeli taşıyor. Bu potansiyel bölge ülkelerinde de uygulanabilir bir projeden kaynaklanıyor. İslamcıların durdurulmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Bölgeyi İslamcılara bırakmıyor. Ve tabii ki en önemlisi, bölgedeki insanların barış ve özgürlük için yaşamlarını sürdürebilmesine dair umut veriyor.
Bugün, DAİŞ'e karşı tutarlı bir uluslararası mücadelenin yürütülmesi, Rojava'nın siyasi yapısının tanınması ve Kobanê için yardım koridorunun oluşturulması taleplerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Ancak böyle yapılırsa, uluslararası topluluk bir iflas yaşanmasının önüne geçebilir. Kobanê'yle dayanışma göstermek, gelişmelerle daha fazla ilgilenmek ve taleplerin karşılanması için Alman ve uluslararası kamuoyuna daha fazla kamuoyu oluşturmak için ben de, "İnsanlık ve Kobanê için DAİŞ'e karşı dünya yürüyor" çağrısını destekliyorum.

BURO: ÖLÇÜ KOBANÊ’DİR

Prof. Dr. Andreas Buro (Aachen Barış Ödülü sahibi, siyaset bilimci, Grävenwiesbach):  Eğer Kobanê'de en zor şartlar altında, barışçıl ve birlikte yaşamı kabul eden etnik ve dini gruplar için yardım yapılırsa, Kobanê bir sembole dönüşebilir. Sözde demokrasi ve insan hakları için bağırıp çağıran ve soruna muhatap olan aktörler, konu ile çok az ilgileniyor ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Kobanê'nin kaderi üzerinden şu netleşecektir: Türkiye'de Türkler ile Kürtler arasında başlatılan barış süreci devam mı edecek yoksa herkesin zararına olacak bir kanlı savaşa mı evirilecek? Almanya'nın ve tüm Avrupa Birliği ülkelerinin barış siyasetinin prensipleri Kobanê'de ölçülecektir. Onlar için NATO'ya bağlılık ve ekonomik çıkarlar, Türklerle Kürtlerin barışmasından daha mı önemli bu ortaya çıkacak. Avrupa açısından ilk adım PKK'nin 'terör örgütleri' listesinden çıkarılmasıdır. Avrupa ve dünyanın diğer alanlarında gerçekleşecek olan yürüyüş ve dayanışma eylemleri birçok şeyi netleştirecek. Öfkeli tartışmaların sadece Kobanê'nin düşmesini sağlayacağı görülmelidir.

GOTTSTEİN: ORTAK MÜCADELE ZAMANI

Prof. Dr. Ulrich Gottstein (Ulusarası Atom Savaşlarına Karşı Doktorlar Birliği Almanya onursal Başkanı, Frankfurt): Almanya halkın çoğunluğu, vahşi DAİŞ saldırılar tarafından çembere alınan Kürtlerin, Êzîdîlerin, Hıristiyanların ve Kobanê'deki diğer halkların geleceğinden endişeli. Bizler, PKK'nin kardeş örgütleri olan YPG ve YPJ'nin kahramanca savunmasını hayranlıkla izliyoruz ve Almanya hükümetini bunlara yardım etmeye çağırıyoruz. Şimdi, Kobanê'yi kurtarma ve DAİŞ'e karşı ortak mücadele etme zamanıdır.

PENTEKER: YALNIZ BIRAKIRSAK TÜM KONUŞMALAR BOŞ

Dr. Gisela Penteker (Uluslararası Atom Savaşlarına Karşı Doktorlar Birliği'nin Türkiye Kürdistan Koordinasyon Üyesi): Her gün Kobanê'de gelen görüntüleri hüzün ve öfke dolu bir şekilde izliyorum. Rojava'da tanıştığımız tüm değerli insanları düşünüyorum. Onların cesaretlerini, ortak çalışmalarını, umutlarını düşünüyorum. Eğer bizler Kobanê'yi ve Rojava'daki insanları yalnız bırakmaya devam edersek, insan hakları üzerine, toplulukların birliği üzerine, insanlık ve etnik sorunlar üzerine yapacağımız bütün konuşmaların içeriği boş olacaktır. 

LEVİN: BATI KÜRTLERE BORÇLU

Robert Levin (Radyo sunucusu, sinema oyuncusu; Bremen): Bir radyo sunucusu olarak özellikle 2014 yılında, önceden olmadığı kadar acı haber sundum. Bu haberler içinde en sansasyonel olanıysa, PYD ve PKK'ye bağlı savaşçıların canları pahasına, Şengal Dağları'na kaçmak zorunda kalan binlerce Êzîdî'yi, İslam Devleti denilen cinayet çetelerinden kurtarmasıydı. Kaçmak zorunda kalan Êzîdîler eğer uluslararası toplumun harekete geçmesini beklemiş olsaydı, şimdiye kadar hepsi katledilecek ya da köleleştirilecekti. Bu açıdan Batı, bu ilerici Kürtlere karşı borçlu konumdadır. Dolayısıyla, onlara gerekli her türlü desteği sunmalıdır ki, Kobanê ve Rojava'yı başarılı bir biçimde savunabilsinler. / Firatnews

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.