Türkiye çapında 520 bini yoklama kaçağı, 80 bini bakaya olmak üzere 600 bin asker kaçağı olduğu varsayılıyor. Vicdani veya farklı gerekçelerle askere gitmeyenler/gidemeyenler, referandumda oy kullanırken sandık başından alınma korkusu yaşıyor.
Konu, 30 Mart 2014 Yerel Seçimi öncesinde de gündeme geldi. Vicdani Ret Derneği, çeşitli nedenlerle askere gitmeyen/gidemeyen 1 milyon kişinin, yani seçmenlerin yüzde 2’sinin, yakalanma korkusuyla oy kullanamayacağına dikkat çekmiş, bu durumun anayasal bir hak olan ‘seçme ve seçilme hakkı’nın engellenmesi anlamına geldiğini savunmuştu. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise asker kaçaklarına güvence vererek, “Bakaya olanların da bu hakkının engelleneceği veya oy kullanırken askerlik şubesine teslim edileceği şeklindeki söylentinin doğru olmadığını söylüyorum” demişti.
Peki şimdi durum ne? Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı avukat Gökhan Soysal bu soruya şu yanıtı verdi, “Biz 3 yıl önce açıklama yaptıktan sonra Bakan güvence vermişti ve sorun yaşanmadı. Bu defa böyle bir açıklama biz de yapmadık, yetkililerden de yapan olmadı. Şahsen bir sorun yaşanacağını sanmıyorum. Ancak bir polis memuru kendine vazife çıkarıp GBT(Genel Bilgi Taraması) yapacağım derse kişinin durumu ortaya çıkar. Her oy kullanmaya gidene de GBT yapılmıyor.”
15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Milli Savunma Bakanlığı’nın tebligatı doğrultusunda, zorunlu askerlik yapmak istemeyenler ile bakaya ve yoklama kaçaklarını çalıştıran iş yerlerine ceza kesiliyor. Avukat Gökhan Soysal, yürütmeyi durdurma istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurduklarını ancak cevap alamadıklarını anlattı, “Kişinin din ve vicdan özgürlüğü hakkından dolayı ona yaptırım uygulanamaz, anayasaya aykırıdır diyerek yürütmeyi durdurma istedik ama mahkemeden hâlâ yanıt gelmedi. Askeri idare mahkemesinin, referanduma sunulacak pakette kaldırılması öngörülüyor. Bu nedenle mahkeme de 16 Nisan’ı bekliyor diye yorumluyoruz” dedi./ Gazete Duvar