Bir avukatla birlikte sınır kapısına gittiklerini ancak askerlerinin Kobanê’ye geçmelerine izin vermediklerini söyleyen Amin, Kobanê’nin üç taraftan kuşatıldığını ve DAİŞ çetelerinin yaptığı saldırıları Suruç halkıyla birlikte yakından izlediğini söylüyor.
Suruç yakınlarındaki bir tepede Kobanê halkının direnişine destek vermek amacıyla binlerce insanın toplandığını, DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye batı tarfından havan topları ve ağır silahlarla saldırmalarına tanıklık ettiklerini, ilçeden gelen silah seslerini duyduklarını söyleyen Amin “Kobanê’nin ykılıp yakıldığını görmek, masum insanların DAİŞ çeteleri tarafından katledildiklerini bilmek insana acı veriyor” şeklinde konuşuyor.
Bölgede yaşayan Kürtlerin olanları izlemekle yetinen ve gerekli müdahalelerde bulunmayan ülkelere tepki gösterdiklerini aktaran Amin, “ABD, Fransa İngiltere’nin havadan yönelik müdahalelerde bulunmaları olumlu, ancak bu DAİŞ çetelerini durdurmak için yetersiz. Birleşmiş Milletler’in duruma müdahale etmesi gerekiyor. Hem karadan hem de havadan çetelere yönelik operasyonların başlatılması gerekir” diyor.
Amin, Kobanê’nin stratejik önemi olduğuna, Kobanê’nin düşmesi durumunda Afrin ve dier bölgelere saldıracaklarını ve Suriye’de daha da güç kazanacaklarını söylüyor ve bu nedenle de DAİŞ çetelerinin Kobanê’de durdurulmalarının önemine vurgu yapıyor.
Amin, AKP iktidarının Kobanê’ye destek vermek amacıyla sokaklara çıkan halka uyguladığı teröre de tepkili. “Vatandaşların tepkilerini dışa vurma, Hükümeti protesto etme ve düşüncelerini açıklama hakları var. Türk askerleri tanklarla ve toplarla sınırda DAİŞ çetelerinin Kürt halkını katletmesini izliyor. katliamı engellemek için en küçük bir girişimde bulunmadığı gibi, Kobanê’ye destek amacıyla gidenlere sınırları kapatıyor. Tüm bunlar kürt Halkının tepkisine yol açıyor” diyor.
İsveç Hükümeti’nin Kobanê’nin düşmemesi için yaptığı girişimlerin yeterli olup olmadığı sorumuzu da, “İsveç Hükümeti bir kaç şey yapabilir. Önce insancıl yardımda bulunabilir. Kobanê’ye sağlık malzemeleri ve ilaç yollayabilir. Ama en önemlisi İsveç’in DAİŞ çetelerine karşı Birleşmiş Milletler’in askeri güçlerin devreye girmeleri için girişimde bulunmasıdır” diyerek cevaplıyor.