Kurtarılan mültecilerden 67’sinin refakatsiz çocuklardan oluştuğu, bazılarının sağlık durumunun şu an için stabil olduğu ancak bazılarının son derece güçsüz ve yetersiz beslendikleri ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “MSF ve SOS Mediterranee, insani yardımı aksatan ve son aylarda denizde çok sayıda ölüme neden olan Avrupa politikaları konusunda son derece endişelidir. Aquarius, şu an Orta Akdeniz’de son kalan iki insani arama ve kurtarma gemisinden biridir. İnsani kuruluşların suçlu sayılarak onlara blokaj uygulanması, Avrupa’nın bozuk iltica sistemi ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Avrupa’ya gelen sığınmacıları yeniden yerleştirmesi hususlarındaki en büyük sorunlarından birini yansıtmaktadır.
SOS Mediterranee ve MSF, bir kez daha bütün Avrupa hükümetlerine ve deniz kurtarma birimlerine Akdeniz’deki insani krizin şiddetinin farkına varmaları, en yakın güvenli limana hızlı erişim sağlamaları ve Orta Akdeniz’de hayat kurtaran insani yardımı engellemektense kolaylaştırmaları çağrısında bulunmaktadır.”
SOS Mediterranee’nin Twitter hesabındaki paylaşımlarda da İtalya ve Malta’nın limanlarına geliş izni vermediği, Aquarius’un Malta ve İtalya arasında güvenli bir liman belirlenmesini beklediği duyuruldu.
SORUMLULUK BİRLEŞİK KRALLIK’TA
Twitter hesabından paylaşımda bulunan İtalya Ulaştırma Bakanı Danilo Toninelli de geminin İtalya’ya gelemeyeceğini “Sivil toplum kuruluşu gemisi Aquarius, Libya Sahil Güvenlik Komutanlığının sorumluluk alanında, onlar tarafından koordine edilmektedir. Gemi, şu an Malta sularındadır ve Cebelitarık bayrağını taşımaktadır. Bu noktada da hayatta kalanları koruma sorumluluğu Birleşik Krallık’a aittir” sözleriyle duyurdu.
İtalya’da hükümetin ortaklarından aşırı sağcı Lig Partisi’nin lideri, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini de “(Aquarius) Nereye isterse gidebilir ama İtalya’ya gelemez. İnsan kaçakçılarını ve suç ortaklarını durdurun” açıklamasını yaptı. (Kaynak:Evrensel)