HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın, tutukluluğunun ‘özgürlük ve güvenlik hakkı’, ‘makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkı’ ve ‘serbest seçim hakkı’nın ihlali olduğunu belirterek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun sonucu belli oldu.
AİHM kararında, Demirtaş’ın tutukluluğunun ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olduğu ifade edildi. Kararda ayrıca, ‘tutukluluğun devam etmesini haklı kılan yeni gerekçeler ve kanıtlar ileri sürülmedikçe de tutukluluk halinin mümkün olan en kısa tarihte sonlanması’ talep edildi.
Mahkeme; uzun tutukluluk, seçilme hakkı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşme’nin (AİHS) 18. maddesinin (yetkisiz amaçlar için kısıtlamalar) ihlal edildiğine karar verdi.
Türk yargıç Işıl Karakaş 18. madde ihlaliyle ilgili olarak karşı oy kullandı.
Karara göre Türkiye 10 bin euro manevi tazminat ile 15 bin euro yargılama gideri ödeyecek.
AVUKAT: TAHLİYE İÇİN BAŞVURU YAPACAĞIZ
Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Kahraman “AİHM kararından sonra içeride kalacağı her saat, özgürlüğünün ihlalidir. Derhal serbest bırakılmalıdır. Demirtaş’ın özgürlüğü için bugün başvuru yapacağız” diye konuştu.
HDP’DEN İLK DEĞERLENDİRME
HDP’nin karara ilişkin değerlendirmesinde, “Demirtaş’ın cezaevinde kaldığı her bir dakika hukuksuzluktur. Karar tüm tutuklu vekillerimiz için emsal teşkil etmektedir. Milyonların iradesi vekiller özgür olmalıdır” görüşüne yer verildi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise “Demirtaş ve vekillerimizin tutuklu kaldığı her an hukuksuzluktur. AİHM son sözü söylemiştir” açıklamasında bulundu. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de, AİHM kararına uyulması çağrısı yaparak, “Demirtaş ve tüm vekil arkadaşlarımız hemen serbest bırakılsın” dedi.
AİHS 18. MADDE NEDİR?
AİHS 18. madde kararıyla, Demirtaş’ın muhalif kimliği nedeniyle tutuklandığı şikayeti, AİHM’de karşılık bulmuş oldu.
AİHS’in 18 maddesi şöyle: “Bu Sözleşmenin hükümleri gereğince, sözü edilen hak ve özgürlüklere getirilen sınırlamalar ancak öngörülen amaçlar için uygulanabilir.”
Karara ilişkin hukukçular ve akademisyenler de, sosyal medya hesaplarından değerlendirmelerde bulundu…
2 YILDIR TUTUKLU
Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016’da, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve partisinden 9 milletvekiliyle birlikte, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘terör örgütü üyesi olmak’, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’, ‘örgüt adına suç işlemek’ iddialarıyla gözaltına alındı. İfadesinin ardından tutuklanan Demirtaş, Edirne F Tipi Cezaevi’ne gönderildi ve halen bu cezaevinde….
33 DAVA AÇILDI, 460 GÜN SONRA HÂKİM KARŞISINA ÇIKTI
Demirtaş hakkında açılan 33 dava açıldı. Demirtaş hakkındaki dosyaların 31’i Diyarbakır Başsavcılığı’nca birleştirilerek, ‘ana dosya’ haline getirildi. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan ana dava, daha sonra güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi. ‘Terör örgütü kurma, yönetme, örgüt propagandası, suç ve suçluyu övme’ suçlamaları yöneltilen Demirtaş’ın 142 yıla kadar hapsi isteniyor.
Tutuklanmasından 460 gün sonra hâkim karşısına çıkan Demirtaş’ın savunması 3 gün sürdü. Demirtaş savunmasında, sahte ve üretilmiş delillerin dosyasına konulduğunu söyledi. Tutukluluğunun anayasa ve CMK’ya aykırı olduğunu belirten Demirtaş, diğer HDP’lilerle birlikte Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM süreci uzayınca Demirtaş ve HDP’li vekiller, AİHM’ye gitti. Bu süreçte AYM tarafından HDP’lilerin tutukluluk dosyalarının incelenmesine başlandı ve tamamı reddedildi. AİHM tarafından ise tutuklu vekillerin dosyaları birleştirilerek, Türkiye’den savunma istendi. Türkiye’den geçen yıl mahkemeye gönderilen 130 sayfalık savunmada, iç hukuk yollarının tüketilmemesi nedeniyle başvuruların reddi talep edilmişti.
Demirtaş, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisi HDP tarafından aday gösterilerek, cezaevinden cumhurbaşkanlığına aday olan ilk kişi oldu. (DUVAR)