ŞemdinliHaber

78'liler: 12 Eylül gibi DAİŞ saldırıları da boşa çıkarılacak

Güncel

Kobanê-Suruç sınır hattında direnişin 65. gününde direniş nöbeti bayrağını devralan 78’liler Girişimi üyeleri, direniş boyunca eylemlerini dönüşümlü olarak sürdürecek.

Kobanê-Suruç sınır hattında direnişin 65. gününde direniş nöbeti bayrağını devralan 78’liler Girişimi üyeleri, direniş boyunca eylemlerini dönüşümlü olarak sürdürecek. 12 Eylül Diyarbakır Cezaevi’ndeki vahşet ile DAİŞ çetelerinin saldırının benzer olduğunu altını çizen girişimin üyesi Mehmet Vural, “Diyarbakır'daki bu saldırılar nasıl ki Kürt gençleri Mazlum Doğan, Kemal Pir, Ali Çiçek gibi kahramanların direnişiyle boşa çıkarılmışsa, bugün de Kürt gençlerinin büyük direnişi bu vahşi DAİŞ çetelerinin saldırılarını boşa çıkartacak” dedi.


Kobanê'de DAİŞ çetelerine karşı devam eden direniş 66. gününe girerken, sınır hattında tutulan direniş nöbetinde bayrağı 78’liler Girişimi devraldı. 22 kentten gelerek dün direniş nöbetine katılan 78’liler, nöbetlerini direniş boyunca dönüşümlü olarak sürdürecek. Direniş nöbetine katılan 78'liler Girişimi Diyarbakır Eşbaşkanı Remziye Berk, "Kütler şu ana kadar kendi dilleri, kültürleri için mücadele etmekten başka kim ne yapmıştır, kime zarar vermiştir, soruyorum. Din adına, Müslümanlık adına yola çıktıklarını iddia ederek bugün Kürtlere saldıran vahşi ve faşist çetelere destek verenler unutmasın ki DAİŞ bir gün onlara dönecek" dedi. "Şimdi Kobanê'de gençlerimize sıkılan her mermiyi bağrımda hissediyorum" diyen Berk, 64 yaşında olduğu halde her Kürt kadını gibi silahlanıp Kobanê'de savaşmaya hazır olduğunu dile getirdi.

‘KÜRTLERİN YANINDA YER ALMAK HAKKIN YANINDA YER ALMAKTIR’

1980 yılında tutuklanarak 30 yıl boyunca başta Amed, Malatya ve Eskişehir cezaevleri olmak üzere onlarca cezaevinde kalan 78'liler Girişimi Üyesi Fevzi Köz, DAİŞ çetelerinin Kürtlere yönelik vahşi saldırılarını teşhir etmek ve direnişteki yerlerini almak için geldiklerini belirtti. DAİŞ çetelerinin kendi evinde, barkında, yurdunda oturan Kürtlere saldırdığını ifade eden Köz, "Bunun sebebi de Kürtlerin kendi içinde tüm dünyanın en demokratik ülkesi sayılan İsviçre'den bile daha demokratik ve özgürlükçü bir yapı oluşturmasıdır. Çünkü bu yönetimde her kesimden halk temsiliyeti söz konusu. Rojava halklar mozaiğidir. Bunun karşısında ise diğer adı vahşet olan bir yapı var. Tüm insanlığın da bu DAİŞ çetelerine karşı Kürtlerin yanında yer almalıdır. Çünkü Kürtlerin yanında yer almak, hakkın, haklının ve adaletin yanına yer almak demektir"  diye konuştu.

'DAİŞ SALDIRILARI SOYKIRIMIN DEVAMIDIR'

1980 ve 1986 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu kalan ve şimdi ise Urfa'nın Bozova ilçesinde Demokratik Bölgeler Partisi İlçe Eşbaşkanlığı’nı yapan Mehmet Vural da, DAİŞ saldırılarının 1981 yılında Diyarbakır Cezaevi’nde Esat Oktay Yıldıran'nın vahşice Kürt gençlerinin üzerine salınmasıyla benzerlik içerdiğine dikkat çekti. Vural, "DAİŞ’in Kürtlere yönelik saldırıları, Diyarbakır Cezaevi’nde içerde biz tutuklular, dışarıda yakınlarımıza uygulanan sindirme ve soykırımın devamıdır. Ama Diyarbakır'daki bu saldırılar nasıl Kürt gençleri Mazlum Doğan, Kemal Pir, Ali Çiçek gibi kahramanların direnişiyle boşa çıkarılmışsa, bugün de aynı şekilde Kürt gençlerinin büyük direnişi bu vahşi DAİŞ çetelerinin saldırılarını boşa çıkarıyor" dedi ve ekledi: "Şunu kimse unutmasın ki gelecek direnen Kürt halkınındır. Şu anda bütün Kürtler söz sahibi ise bunun tek sebebi kahraman Kürt gençlerinin direnişidir." 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.