Ekim ayı başında DAİŞ çetelerinin Kobanê'ye girmek için tüm gücüyle saldırarak girdiği Miştenûr Tepesi o günlerde destansı bir direnişe sahne oldu. Tepenin DAİŞ çetelerinin eline geçmesi karşısında YPJ komutanlarından Arîn Mirkan'ın gerçekleştirdiği feda eylemi ardından Miştenûr Tepesi stratejik öneminin yanında direnişin de manevi sembolü haline geldi.
Kobanê'de bir ay önce başlayan Kobanê Kurtuluş Hamlesi ile kentte önemli bir ilerleme sağlayan YPG/YPJ birçok stratejik noktayı DAİŞ çetelerinden temizledi. Hamle kapsamında son olarak kentin sembolü ve en stratejik noktası olan Miştenûr Tepesi de özgürleştirildi. YPG Miştenûr'u özgürleştirerek Kobanê kent merkezinin tamamı ile birlikte güney de Halep yolu, doğu da Helincê ve Til Ebyad'a uzanan sınır hattındaki DAİŞ'in temel sevkiyat yolları konumunda olan yolları, doğu tarafında ise kente yakın birçok köye hakimiyet sağlamış oldu. Miştenûr Tepesi hem tarihsel hem son dönemdeki direnişinin sembolü olması itibariyle kentin manevi sembolünün de özgürleştirilmesi anlamına da geliyor.
Miştenûr Tepesi’nin özgürleştirildiği operasyonu yöneten YPJ komutanlarından Biharin Kendal, Miştenûr'un manevi ve stratejik anlamını ve özgürleştirme operasyonunu ANF'ye anlattı.
‘MİŞTENUR'U GÜNLERCE FEDAİCE SAVUNDUK’
DAİŞ çeteleri Kobanê'ye girmeden önce köylerde uzun süre büyük bir direniş sergilendiğini hatırlatan YPJ Kobanê komutanı Biharîn Kendal, DAİŞ çetelerinin köylerde ağır silahlarla saldırdığını ve Ekim ayı ile birlikte artık kentin girişine kadar dayandığını söyledi. DAİŞ çetelerinin Kobanê'yi Kurban Bayramı’nda tümden alma planı olduğunu kaydeden Kendal, DAİŞ çetelerinin bunun için arife günü akşam Miştenûr Tepesi’ne tanklar, ağır silahlar ve üstün bir teknikle saldırılar gerçekleştirmeye başladığını belirtti.
DAİŞ çetelerinin bu saldırılarına karşı Miştenûr Tepesi’nde insanüstü bir irade ve inanç ile direndiklerini aktaran Kendal, şöyle devam etti: “Bu direnişimiz tarihe geçecek düzeyde kahramanlıklar ortaya çıkardı. Miştenûr Tepesi’nin her bir noktası YPG ve YPJ savaşçılarının kahramanlık destanına sahne oldu. Elimizdeki hafif ve ferdi silahlarla Miştenûr Tepesi’ni DAİŞ tankları ve toplarına karşı günlerce savunduk.”
‘AZ SAYIDA SAVAŞÇI VE SİLAHLA DİRENDİK’
Miştenûr Tepesi’nin Kobanê kent merkezi büyüklüğünde olduğunu aktaran YPJ Komutanı Biharîn Kendal, bu kadar geniş bir alanı ifade eden Miştenûr Tepesi’ni o günler de çok az sayıda savaşçı ve hafif silahlarla savunmak zorunda kaldıklarını kaydetti. Miştenûr Tepesi’ni insanlık dışı, hiçbir kural tanımayan ancak bir devlet kadar elinde silahlar bulunan DAİŞ gibi bir çeteye karşı çok az sayıda savaşçı ve hafif silahlar ile savunmanın ve günlerce geçit vermemenin büyük bir feda ruhu ve irade sonucunda ortaya çıktığına vurgu yaptı. Kendal, “Bu feda ruhu şehit Arîn Mîrkan'ın eyleminde somutlaştı. Şehit Arîn Miştenûr Tepesi düşmanın eline geçtiği sırada kendini düşman gücünün orta yerinde patlatarak Miştenûr'da sergilenen tüm kahramanlıkların ifadesi ve sembolü oldu” dedi.
‘MİŞTENUR DÜŞTÜKTEN SONRA DA FEDAİ DİRENİŞİMİZ SÜRDÜ’
DAİŞ çetelerinin Miştenûr Tepesini aldıktan sonra kente girdiğini ve buradan kente hakimiyet sağladığını da belirten Kendal, ancak Miştenûr'da sergilenen feda ruhunun DAİŞ kente girdikten sonra da kesintisiz sürdüğünü ve Miştenûr Tepesi’ni geri alacaklarını ilişkin inanç ve hedeflerinin bir an bile eksilmediğini vurguladı.
“Miştenûr'da sergilenen direnişin ardından kente giren çeteler, için kenti cehenneme çevireceğimizi, Miştenûr'un alınması ile inancımızı kaybetmeyeceğimiz her defasında ifade ettik. Kobanê'nin her bir evinde, sokağında, her bir taşında kan döktük, bedel ödedik, şehit verdik. Çok zahmet çektik, Miştenûr'un DAİŞ çetelerinde olması bizi zorladı ama geri alacağımız biliyorduk ve her tüm planlamalarımız bu çerçevede oldu.”
‘MİŞTENUR İLE BİRİNCİ AŞAMA TAMAMLANDI, İKİNCİ AŞAMA KENTİN ÖZGÜRLÜĞÜ’
Kendal, son bir ay da başlatılan Kobanê Kurtuluş Hamlesi kapsamında Miştenûr Tepesini özgürleştirmelerini sağlayacak tüm stratejik noktaları aldıklarını ve Miştenûr'a operasyon için uygun hattı oluşturduklarını dile getirdi. Miştenûr Tepesinin alınması ile birlikte Kobanê Kurtuluş Hamlesi'nin birinci aşamasını üstün bir başarı ile tamamladıkları kaydeden Kendal, bundan sonra kenti tümden çetelerden temizleme ve nihai zaferi ilan etme aşamasını başlattıklarını söyledi.
‘ÇANTALARIMIZDA BAYRAK VE POSTERLERİMİZ HAZIRDI’
Miştenûr Tepesi operasyonu için Mekteba Reş'in özgürleştirilmesi ardından hazırlıklara başlandığı bilgisini paylaşan YPJ Komutanı Biharin Kendal, operasyon öncesi ve sonrasında yaşadıkları heyecan ve coşkuyu şu sözlerle ifade etti: “Sanki Kobanê'yi tümden özgürleştirmişiz gibi bir coşku vardı. Miştenûr'u özgürleştireceğimizin sözünü verdiğimiz şehit arkadaşlarımıza verdiğimiz sözü tutmanın gururu ve mutluluğunu o anda yaşadık.
Günler öncesinden Miştenûr'a asacağımız YPJ bayrakları ve Önder Apo posterlerini savaşçılarımız çantalarına koymuştu. Artık Miştenûr'u alacağımızdan kuşkumuz yoktu. Şehit Arîn, Dicle, Özgür ve isimlerini sayamadığım şehitlerimize verdiğimiz sözü tutmanın kararlılığı ile YPJ savaşçıları olarak hazırlandık. Yoğun çatışmalar sonunda tepeye vardık, Miştenûr Tepesi’ni özgürleştirdik ve bayraklarımızı, Önder Apo'nun posterlerini Miştenûr'a astık.”
‘MİŞTENUR YPJ İLE BÜTÜNLEŞTİ’
YPJ olarak tüm direniş boyunca ortay koydukları öncülüğü Miştenûr Tepesi'nin özgürleştirildiği operasyonda devam ettirdiklerini vurgulayan Kendal, “Miştenûr Tepesi Arîn Mîrkan, yoldaşın fedai eylemi ve kadın yoldaşlarımızın bu tepe de ortaya koyduğu kahramanlık nedeniyle YPJ savaşçıları için ayrı bir anlam ifade ediyor. Miştenûr Tepesi direnişi adeta YPJ savaşçıları ile bütünleşti. Miştenûr direnişi aynı zamanda bir kadın direnişi olarak anılabilir. Bu temelde hedefe kilitlendik ve Miştenûr operasyonunda yerimizi alarak tüm Kobanê direnişi boyunca sergilediğimiz öncülük ve fedailikle YPJ olarak Miştenûr'un özgürleştirilmesinde belirleyici bir rol oynadık” dedi.
‘ŞEHİTLERİMİZİN HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK’
Miştenûr Tepesi’nin stratejik ve manevi önemini de değerlendiren Kendal, Miştenûr'un kendileri için kutsal bir yer olduğunu belirterek “Bizim için kutsal bir yer. Halkımızın her yıl Demirci Kawa'nın direniş ve özgürlük ateşini yakarak Newroz kutlaması yaptığı bir sembol Miştenûr. Bu anlamı ile birlikte şehit Arîn Mirkan'ın Kobanê'de sergilenen kadın direnişini tüm dünyaya ilettiği ve direnişin kadın sembolü haline geldiği bir alan. Birçok arkadaşımız Miştenûr Tepesi’nin alınması isteği ile şehit düştü YPG şehitleri Givara, Cudi ve birçok kadın savaşçımız Miştenûr'un özgürleştirilmesi hayali ile şehit düştü. Miştenûr'un özgürleştirilmesi bu arkadaşlarımızın en büyük isteğiydi. Şehit Cudi'nin hayali Miştenûr'a dev bir YPG bayrağı asmaktı, çete bayrağının Miştenûr'da olmasına müthiş öfke duyuyordu. Şehit Givara, ‘Miştenûr'da özgürlük halayına duracağım’ diyordu. YPJ savaşçısı Dicle Fırat, etrafı çetelerce kuşatılınca üzerindeki bombayı kendinde patlatarak teslim olmadı. Bu arkadaşlarımız Miştenûr'un özgürleştirilmesini hedefleyen hamle sürecinde kahramanca şehit düştü. İşte tüm bu faktörler Miştenûr Tepesi’nin bizim için büyük bir manevi anlam ifade etmesini sağlıyor. Şehit Arîn, Miştenûr'un çetelerce alınmasına tepki olarak feda eylemini gerçekleştirdi. Bu anlamda şehit Arin'in isteğini de yerine getirmiş olduk” dedi.
‘KENT MERKZİ, KÖYLER, YOLLAR HAKİMİYETİMİZDE’
Askeri olarak da Miştenûr Tepesi’nin kentin en önemli noktası olduğuna dikkat çeken YPJ Komutanı Biharin Kendal, Miştenûr Tepesi’nin hem kent merkezinin tamamına, hem de kent dışında kalan çok önemli geçiş yolları ve özellikle de doğuda birçok köye hakimiyet kurmalarını sağladığının altını çizdi.
Kendal, Miştenûr Tepesi’nin savaş dengesi açısından kendilerini sağlayacağı avantajları şu şekilde açıkladı: “Güneyde Halep yolu, doğuda Helincê ve sınır hattından Til Ebyad'a uzanan yol denetimimiz altın girdi. DAİŞ artık bu yollarda rahat hareket edemeyecek. Bu yollar DAİŞ çetelerinin tüm gücünü sevk ettiği önemli kanalları ifade ediyor. Denilebilir ki DAİŞ'in soluk borularını kestik. Miştenûr Tepesi’nin özgürleştirilmesi ile doğuda bulunan Helincê, Memitê, Şêran, Tilhecibe ve Mizirdewdê köyleri ile güneyde Termik köyü de hakimiyetimiz altına girdi. Kent merkezi açısından ise zaten kentin dört bir yanına artık hakim olduğumuzu ve çeteleri özellikle sıkıştıkları doğu mahallelerinde kıracağımızı belirtebilirim. Bir savaşta en stratejik alanı alıyorsanız düşman için artık imha olma vakti gelmiş demektir.”
‘SAVAŞÇILARIMIZI ZOR TUTUYORUZ’
Miştenûr zaferi ile birlikte savaşçı yapısında var olan moral ve motivasyonun zirveye çıktığını anlatan Kendal, savaşçılarının direniş boyunca asla eksilmeyen inanç ve coşkusunun Miştenûr'un özgürleştirilmesi ile zirveye çıktığını ve savaşçı yapısının Kobanê'yi özgürleştirecek son büyük darbeyi çetelere vurmak için sabırsızlandığını vurguladı. YPG/YPJ savaşçılarının komuta yapısı tarafından zor zapt edildiğini sözlerine ekleyen YPJ komutanı Kendal, “Bize bir an önce çeteleri kaldıkları yerlerden hiç durmadan söküp atalım önerileri geliyor. Savaşçı yapımız ‘Açlık, yorgunluk, uykusuzluk bizim için sorun değil. Biz hedefe kilitlendik, bir an önce DAİŞ çetelerine son ölümcül darbeyi indirelim’ sözleri ile geliyorlar, onları tutmakta zorlanıyoruz” diye konuştu.
‘HALKIMIZA NİHAİ ZAFER SÖZÜ VERİYORUZ’
“Başta sınırda aylardır nöbet tutan ve direnişin bir parçası haline gelen halkımızı direnişlerinden ötürü kutluyorum” diyen YPJ Kobanê Komutanı Biharin Kendal, Miştenûr zaferini Kobanê için direnen halklara armağan ettiklerini belirtti. Bundan sonraki aşamada Kürt halına nihai zafer sözü veren Kendal, şunları belirtti. “Çocuklarını bu direniş boyunca kaybeden Kürdistan'ın yiğit annelerine zafer armağan edeceğiz. Bizimle omuz omuza savaşan ve kahramanca şehit düşen tüm yoldaşlarımızın çizgisinde mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi ve canımız pahasına da olsa hayallerini bir bir gerçekleştireceğimizi de buradan ifade etmek istiyorum. Zafer Kobanê'nin ve direnen halkların olacaktır.” / Firatnews