Notre Dame de Sion Lisesi’nin öğrenci fanzinindeki bazı ifadeler nedeniyle işten çıkardığı edebiyat öğretmeni Melike Koçak, Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak’a konuştu.
Makbul vatandaş gibi makbul kadın algısı olduğunu söyleyen Koçak, “Bu kadından beklenenler çocuk yapması, anne olması, hanım hanımcık olması, kıyafetinin edepli olmasıdır” dedi.
Sözleşmesinin yenilenmediği için seneye işsiz kaldığını, okul yönetimiyle diyaloğa geçemezse, hukuki yolları arayacağını sözleyen Koçak şunları söyledi:
‘Edebiyatın dozajı yoktur’
“Kime göre neye göre dozaj? Bu dozajı kim belirliyor? Edebiyat sözkonusu olduğu zaman bilirkişi kimlerdir? Bilirkişi olmak zorunda mıdır?
“Fanzinde editörlük kurumu olmaz. Ortak akılla çıkar. Bireyi özgür ve özerk bireyler olarak gören anlayışta dozaj ayarlaması okul ve öğretmen tarafından yapılmaz. Tek doğru budur algısı dayatılıyor. Edebiyatın da dozajı yoktur. Cemal Süreya’nın “Geceler çok kısa, dört nala sevişmemiz lazım” dizelerini okutmayacak mıyız?
‘Makbul kadın algısı’
“Devlet eliyle, yasalarla bize giydirilen bir kadınlık – erkeklik var. Bununla başedebilmemizin en güçlü araçlarından biri edebiyat ve edebiyatın güçlü kadınlarıdır. Makbul vatandaş gibi makbul kadın algısı da var.
“Bu kadından beklenenler çocuk yapması, anne olması, hanım hanımcık olması, kıyafetinin edepli olmasıdır. Devletin tanımladığı bu kadınların bir “dozaj”ı var. Biz feminist kadınlar diyoruz ki sizin tanımladığınız kadın tanımlarını reddediyoruz. Kadın olmak, makbul öğretmen olmak, bunun dışına çıkma dozajını ayarla diyorlar.
‘Ayar vermek için öğretmen olmadım’
“Okulun yaptığı öğretmene ayar çekme aslında. Bu bir Melike öğretmen meselesi değil. Böyle bir kadınlığın öğretmenliğin devlet eliyle toplum eliyle onların en güçlü aracı okulla ayarlanası diyebiliriz. Öğretmenlik ayar verme mekanizması değildir.
“Ben ayar vermek için öğretmen olmadım. Çocukları ayarlamak, bu yasak, ayıp, günah demek için öğretmen olmadım. Ayıplar, günahlar yasaklar ve ayarlarla başedebilme araçlarını bulmaları için varım. Yaptığımız iş kendi araçlarını bulmalarını sağlamak. Çocuklar da ne güzel düşünmüş ve Tavuskuşu dergisini bulmuşlar.
‘Gezi’yi yaşamış çocukları okutuyoruz’
“Makbul öğrenci, makbul öğretmen var. ‘Gezi’ sonrası çocuklarını okutuyoruz. Gezi’yi yaşamış çocukları okutuyoruz. Gezici çocuklara mı ayar vereceğiz? Ütülenmiş bir akıl, dil kadın, edebiyat öğretmeni istemiyoruz.
“İstediğimiz biçimde kadın olmamızın yasaklandığı ve kontrol edildiği bir ülkede yaşıyoruz. Sonuna kadar bununla mücadele etmemiz gerekiyor.
“Kadınlığın bacak arasından geçtiği bir ülke, dekoltesinden etek boyundan okunduğu bir ülkedeyiz. Kadınlığın bacak arasından, namustan, erkek bakışından kurtarmanın en güçlü araçlarından biri edebiyattır.”
Ne olmuştu?
17 yıllık Edebiyat öğretmeni Melike Koçak, öğrencilerin çıkardığı Tavuskuşu adlı dergide kadın cinayetleri ile ilgili yazılan şiirler yüzünden İstanbul’da eğitim veren Fransız Lisesi Notre Dame De Sion’daki işinden atıldı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Notre Dame De Sion, “Kadına şiddet gibi bir konuda öğrenciyi hassaslaştırmak önemli ama bunu çok dikkatli yapmak lazım, burada dozaj kaçmış” dedi.
Tavuşkuşu Fanzin öğretmen Melike Koçak’ın işten çıkarılmasına gerekçe gösterilen Kadın Cinayetleri Politiktir sayısının nasıl şekillendiğini, niyetlerini anlattı. Fanzin, “Planlı bir sayı değildi Kadın Cinayetleri Politiktir sayımız. Hatta çekindik, Özgecan gibi niceleri katlediliyordu her yıl, bunun üzerinden prim yapılması görüntüsünden korktuk” dedi.
Koçak’ın işe geri alınması için change.org da imza kampanyası başlatıldı.