Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisinde imzası olan 35 akademisyenin memuriyetten çıkarılmasını 20 Temmuz’da görüşecek.
Eğitim Sen 6 No’lu Şube Başkanı Mustafa Görkem Doğan, kanuna göre Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin kamu hizmeti yaptığını, bu nedenle memuriyetten çıkarılan bir öğretim üyesinin vakıf üniversitelerinde de çalışmayacağını vurguladı.
“Anayasa Mahkemesi iptal etti ama bizdeki uygulamaya göre, ister vakıfta çalışsın ister kamuda çalışsın YÖK kanununa tabi personel; yardımcı doçent, doçent ve profesörlerin ceza amiri YÖK.
“En yüksek ceza da kamu görevinden çıkarma, bu vakıf üniversiteleri için de geçerli.
“Bizdeki vakıf üniversiteleri özel işletme değil, kar amacı gütmüyorlar, kamu hizmeti yapıyorlar. Ama işleyişte bunların hepsi ticarethane, derseniz orada haklısınız. Fiilen öyle değil, fakat yasaya göre vakıf üniversitesindeki eğitim faaliyeti de kamusal faaliyet sayılıyor.
“Dolayısıyla bu cezayı aldığınızda Türkiye’de hiçbir okulda yardımcı, doçent, doçent, profesör olarak çalışmazsınız.”
İtiraz makamı Danıştay
Doğan, bir grup kamu ve vakıf üniversitesinin Akademisyenler Bildirisi’nin imzacılarına kamu görevinden çıkarma cezası önerdiğini anlattı.
“Yanılmıyorsam 35 kadar ismin 20 Temmuz günü toplanacak olan YÖK Disiplin Kurulu’nda dosyaları görüşülecek. Henüz 35 kişinin hepsine tebligat gitmemiş durumda.
“Bizim sendikamızın da 13 üyesi var bu kişilerin arasında.”
Doğan’ın verdiği bilgiye göre YÖK’ün vereceği kararlara Danıştay’da itiraz etmek mümkün.