ŞemdinliHaber

Kürtlerden Merkel'e mektup

Dünyadan

Aralarında KNK, KDP, YNK ve Goran'ın da bulunduğu, Kürdistan'ın dört parçasından 40 parti ve kurum Alman Başbakanı Angela Merkel'e açık mektup gönderdi.

Aralarında KNK, KDP, YNK ve Goran'ın da bulunduğu, Kürdistan'ın dört parçasından 40 parti ve kurum Alman Başbakanı Angela Merkel'e açık mektup gönderdi. Almanya'nın Güney Kürdistan'a yaptığı askeri ve insani yardımların sevinçle karşılandığını belirten Kürtler, Merkel'den PKK yasağının kalkmasını istedi.


Almanya merkezli çalışan Kürt kurum ve organizasyonların yanı sıra Kürdistan'ın dört parçasından partiler Başbakan Angela Merkel'e açık bir gönderdi. 40 Parti ve kurumun imzaladığı mektuba KDP, YNK, Goran, KDP-İ, Komala ve PİK gibi çok sayıda imzasını koydu.

Almanya'nın yeni döneme uygun bir Kürt siyasetini belirleme gerektiğinin altını çizen Kürtler özet olarak şu taleplerini dile getirdiler: DAİŞ çetelerinin saldırıları altında olan Batı Kürdistan'daki özerk yönetimleri tanınarak Rojava'ya yardımın yapılması, DAİŞ'e destek veren ülkelere karşı diplomatik ve siyasi yaptırımların başlatılması, artık yüksek sesle birçok çevre tarafından dile getirilen 'PKK yasağı kalksın' isteğine kulak verilmesi.

Mektupta ayrıca Almanya'nın Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki çözüm ve barış sürecine vereceğin desteğin önemli bir katkı sunacağı dile getirildi. Birer kopyası hem Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'e ve hem de İçişleri Bakanı Thomas de Maizière'ye gönderilen mektubun özeti başlıklar halinde şu şekilde:

YARDIMLARINIZI SEVİNÇLE KARŞILADIK

"Federal Almanya Hükümeti'nin Irak'taki Kürt Bölgesi için acil yardımlarınızı sevinç ve şükranla karşıladık. Halkımız için zor bir zamanda verdiğiniz destek bizim için anlamı oldukça büyüktür. Ayrıca Sayın Şansölye; bu vahşeti ilk siz soykırım olarak adlandırdınız. Bu girişken tutumunuzu ayrıca selamlıyoruz. Almanya'da bulunan Kürt parti ve sivil örgütleri olarak meşru taleplerimizi güçlendirmiştir. Bu tutum aynı zamanda gelecekte soykırımın hem siyasi hem de hukuki olarak uluslararası arenaya taşınmasında önemli bir rol oynayacaktır.

DAİŞ'E DESTEK VERENLERE BASKI YAPILMALI

Kuşkusuz Kürdistan'da kalıcı bir barış için en etkili Kürt güçlerin ulusal politikada bir uzlaşısı gerekmektedir. Şengal'de yaşanan acı tecrübe sonucu öncü Kürt güçleri Maxmur savunmasında ortak hareket etmiştir. Bu halkımızın ulusal direniş iradesini güçlendirdiği gibi IS'i korkutmuştur. Bizler bu ulusal uzlaşı politikaların daha da gelişmesi için çabalamaktayız. Bu bağlamda uluslararası düzeyde IS (DAİŞ)'e destek veren ülkelere karşı diplomatik ve siyasi yaptırımlarda bulunmanın önemi her geçen gün artmaktadır.

ROJAVA'DAKİ MODELİ DESTEKLEYİN

"Rojava'da Kürtler Hıristiyanlar, Araplar ve Çeçenlerle birlikte demokratik özerklik adı altında yeni bir model oluşturdular. Bu model siyasi ve toplumsal olarak farklılıkların birlikteliğine dayanmaktadır. Farklı etnik ve inanç toplulukları yerel özerkliklere sahip olarak Kanton yönetiminin üst karar organında bir araya geliyorlar. Bu model kuşkusuz tüm Suriye'de de uygulanabilir bir model. Rojava demokratik bir Suriye'nin parçası olarak kendisini görmekte. Suriye'nin çoklu etnik ve inanç yapısından hareketle Rojava'daki modelin ne denli geçerli ve gelecek vaad ettiği görülmekte.

Malesef Rojava'daki insanlar IS ve daha önce El Nusra'nın sürekli saldırılarına direndiler ve Cihatçıların terörüne hedef oldular. Varlıklarını korumaları için ilk başlarda kendi başlarına hiç bir uluslararası destek almaksızın savaşmak zorunda kaldılar. Rojava'nın uluslararası tanınması kaçınılmaz ve demokratik bir Suriye için yol gösterici olarak görüyoruz. Bunun Federal Hükümetin çıkarına da olduğuna inanıyoruz."

KÜRT POLİTİKANIZI ARTIK DEĞİŞTİRİN

Kürt sorunun çözümü insani ve askeri yardımın yanı sıra siyasi destek gerekmektedir. Ancak bu Kürt sorununda sergilenen politikaların devam etmesiyle mümkün değildir. Öncü ülke konumunda olan Almanya'nın bu konuda da bir siyasi değişikliğine gitmesi gerekmektedir. 21. Yüzyılda Avrupalı / batılı devletlerin Kürtlerin haklarını Türkiye, İran ve Irak gibi  ülkelerle ikili ilişkilerde önemle ele alınması ve bu ülkelere öncelik tanınması geliştirici olmamaktadır.

Almanya'nın Türkiye ile olan tarihi-stratejik ilişkisi Kürt sorunun çözümünü Türkiye'nin çıkarları temelinde ciddi anlamda etkilemiştir. Ancak Türk-Kürt sorununda bir çok şey değişmiştir. Türkiye'de nüfusu 25 milyon olan Kürtler Türkiye'nin imha politikalarını aşmıştır. Yaklaşık iki yıldır Türk devlet heyeti PKK başkanı Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmekte. Bu durum selamlanmalı ve desteklenmelidir.

YASAĞIN KALKMASI BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK

1993 yıldaki siyasi durum kökten değişmiştir. Ne Kürtler ne de Türkiye PKK'nin Almanya'da Türkiye ile olan ikili ilişkilerden kaynaklı yasaklandığı yılı olan 1993'deki gibidir. Yasak gerekçesinin argümanları çoktan geride kalmış ve aşılmıştır. Bu içerikte tartışmalar son dönemde Almanya'da yürütülmektedir. Bizce Federal Hükümet bu sese kulak vermelidir. Kürtlere dönük insani ve askeri yardımlar yapılırken, bu durum PKK yasağı ile gerçekleştirilen Kürt siyasetine dönük tutuklamalarla gölgelenmekte. Biz de bu politika temel bir değişikliği gerektiğine inanıyor ve PKK yasağının kalkmasının Almanya'nın Kürt politikasında bir dönüm noktası oluşturacağına inanıyoruz.

ALMANYA TARİHİ BİR ROL OYNAYABİLİR

Federal Almanya Cumhuriyeti'nin Kürdistan barışı için atacağı siyasi adımlarla olumlu sonuç elde edeceğine inanıyoruz. Tarihsel olarak Kürdistan'ın Sykes-Picot veya Lozan Anlaşması ile bölünmesinde Almanya'nın payının cüzi olduğunu biliyoruz. Bu anlaşmalar bizim varlığımızı sorun olarak temellendirmiştir. Bu bağlamda Federal Almanya bugün yeni bir stratejiyle böl yönet politikasını esas alan Lozan stratejisini aşarak, Kürtleri tüm haklarıyla birlikte bir halk olarak tanıyarak başlayabilir.

 Ulusal düzeyde Almanya'nın böylesi bir girişimde Kürtlerin desteğini bulacaktır, Kürtler zaten öz örgütlülükleriyle Lozan Anlaşması'nın amaçlarını defacto olarak büyük oranda aşmıştır. Bu anlamda tekrardan hem sizin şahsi hem de Federal Hükümetinizin Irak için sergilediği girişimler için teşekkür ediyor, soykırım yapan güçlere karşı ortak mücadele etmeyi umuyoruz."

Kürtlerin ortak mektubuna şu kurum ve partiler imza attı:

KNK (Kürdistan Ulusal Kongresi)
NAV-DEM (Almanya Kürt Demokratik Toplum Merkezi)
PDK (Kürdistan Demokrat Partisi)
PUK (Kürdistan Yurtseverler Birliği)
GORRAN (Değişim Hareketi)
PYD (Demokratik Birlik Partisi)
PCK (Kürdistan Sosyalist Partisi)
PDK-I (Kürdistan Demokrat Partisi-İran)
PJAK (Kürdistan Özgür Yaşam Partisi)
KSDP (Kürdistan Demokratik Sosyalist Partisi)
PIK (Kürdistan İslam Partisi)
KKP (Kürdistan Komünist Partisi)
KOMALA'nın Yurt Dışı Temsilciliği
AKEE (Avrupa Kürt İşverenler Birliği)
FEDA (Demokratik Aleviler Federasyonu)
FCIK (Kürdistan İslam Toplumu Federasyonu)
FKE (Êzidi Dernekleri Federasyonu)
GEA (Êzidi Akedemisyenler Topluluğu)
KURD-AKAD (Kürt Akademisyenler Ağı)
YXK (Kürdistan Öğrenciler Birliği)
UNA-KURD (Birleşmiş Milletler için Kürt Toplumu)
Ceni - Kürt Kadın Barış Bürosu
Kürdistan İnsan Hakları Derneği
ZagrosPlattform, Köln
Kürt Toplumu, Stuttgart
Almanya Kürt Derneği e.V./Mal
İran'daki Siyasi Tutukluları Savunma Derneği, Köln
Berlin-Brandenburg Kürt Toplumu
KOMAW
Kurdisches Zentrum (Kürt Merkezi)
Awadani
Dest- Dan
Rojava, Berlin Batı Kürdistan Derneği
Bun Derneği
SOZIK (Berlin Kadın Merkezi
Dersim'i Yeniden İnşa Derneği
Dersim 37-38 Soykırım Karşıtı Derneği
Kurmeş Derneği
Kürdistan Halkevi, Berlin
Kürdistan Halkevi, Hamburg

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.