İskoçya'nın statüsü son 1400 yılda en az 10 kez değişti. 1707 yılında Birleşik Kırallık'a anayasal olarak bağlanan dört ulustan biri oldu. Mayıs 1997'deki referandumdan bu yana otonom bir şekilde yönetiliyor. Kuzey İrlanda ve Galler Ülkesi gibi yarı otonom bir parlamentoya sahip olan İskoçya sağlık, eğitim, adalet ve genel anlamda tüm iç işlerde kendi kendini yönetiyor. Savunma, enerji veya vergi gibi alanlarda ise Londra'ya bağlı. İskoç hükümeti her dört yılda bir seçiliyor. İlk hükümet 1999'da seçildi.
Mayıs 2011'de bağımsızlıkçı SNP partisi büyük bir çıkış yaparak İskoç Parlamentosu'nda çoğunluğu elde ettiğinde, partinin lideri Alex Salmond azınlık durumdan çıkarak Başbakanlık görevine yükseldi. Salmond, seçim kampanyasında beş yıl içerisinde bağımsızlık referandumu yapacağı vaadinde bulunmuştu. Uzun görüşmeler ardından 2012'de Salmond ile David Cameron arasında, bağımsızlık referandumunun 2014'te yapılmasına ilişkin bir anlaşma imzalandı.
Bu imzanın sonucu olarak bugün İskoçyalılar sandık başına gidiyor. Yapılan son anketler, 'hayır' oyunun üç puan farkla kazanacağını gösteriyor. Ancak bu da anketlerin "üç puanlık" yanılma payı içerisinde kayboluyor. Seçimlerden çıkan sonuçlar "evet" lehine olursa bu Alex Salmond'in kişisel zaferi olarak da değerlendirilecek. Ancak sonuçlar ne olursa olsun yarı otonom bölgenin başbakanı için büyük kazanım olarak görülecek.
59 yaşındaki bir ekonomist olan Salmond, İskoçyalıların kimlik mücadelesini yeniden canlandırdı. Son dönemlere kadar İskoçyalıların sadece üçte biri Salmond'un ülkesini "dünyanın en zengin 20 ülkesi arasına yerleştirme" hayalini paylaşıyordu. İskoçya'nı zenginlikleri uzun zamandır ülkenin bağımsız olabileceği fikrini besliyor. Bu açıdan bakıldığında Kuzey Denizi'nde bulunan hidrokarbon öne çıkıyor. Natixis tarafından yapılan bir araştırmaya göre Kuzey Denizi'ndeki yataklar toplam İngiliz hidrokarbon üretiminin yüzde 72'sini, petrolün ise yüzde 96'sını sağlıyor.
Merkezi hükümete referandumu kabul ettirmeyi başaran Salmond, referandumda başarısız olması halinde de İskoçya'nın özerkliğinin genişletilmesi sözünü aldı. Sandıktan "hayır" çıkarsa Birleşik Kırallık'ın başta vergi konusu olmak üzere bölgesel parlamentoya daha geniş yetkiler tanıması gerekecek.
Her iki halde de Birleşik Krallık için yeni bir dönem başlayacak. Evet çıkarsa, Başbakan David Cameron koltuğunda bile olabilir. İskoçya'nın bugünkü durumuna gelmesinden Camaron'un politikaları sorumlu tutuluyor. Siyasi gözlemciler, referandum sonuçlarının İskoçya'nın 600 km güneyindeki Westminster Sarayı'nda "deprem" etkisi yaratacağını söylüyor. Yapılan müzakerelere göre 'evet' çıkması halinde 24 Mart 2016'da bağımsızlık ilan edilecek.