Britanya’da dün yapılan referandumda seçmenler ülkenin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasına karar verdi.
Ülkenin AB’den çıkıp çıkmamasını belirleyecek referandumda, şu ana kadar yapılan sayımlara göre yaklaşık 33 milyon seçmen toplam 382 seçim bölgesinde sandık başına gitti.
AB’den çıkma yönünde oy kullanan 17 milyon seçmen yüzde 52’lik oy oranını yakaladı.
Tercihini birlikte kalmaktan yana kullanan 15 milyon 812 bin seçmenin oy oranı ise yüzde 48’de kaldı.
İki taraf arasında 1 milyondan fazla oy farkı oluşurken, kalan 5 seçim bölgesindeki oylar referandumun sonucunu değiştirmeyecek.
Tarihi referandumda İngiltere ve Galler’de birlikten ayrılmayı isteyen, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da ise AB’de kalmak isteyen seçmenlerin tercihi öne çıktı.
Britanya genelinde belirlenen 382 bölgede başlayan sayım işleminin ardından referandumun resmi sonucu Manchester kentindeki belediye binasında açıklanacak.
Sterlin en düşük seviyede
Britanya’nın AB’den çıkması yönündeki oyların önde gitmesi nedeniyle İngiliz sterlini değer kaybetmeye devam etti ve 1985 yılından bu yana dolar karşısında en düşük seviyesine indi.
İlk sandıkların açılmasının ardından birlikten ayrılma oyları öne geçince sterlin-dolar paritesi 1.43’e gerilemişti.
Sinn Fein’den açıklama
AB referandumunda Kuzey İrlanda’daki seçmenlerin çoğunluğu, AB’de kalınmasından yana oy kullandı.
Kuzey İrlanda’daki Sinn Fein partisi yaptığı açıklamada, ‘Kuzey İrlanda’da, birleşik bir İrlanda için referandumu yapılmasını’ savundu.
Parti, Britanya’nın AB’den çıkması durumunda bu ülkenin Kuzey İrlanda halkının çıkarlarını temsil etme yetkisinden mahrum kalacağını söyledi
Bundan sonra ne olacak?
Referandumun sonucunun hemen hayata geçirilmesi öngörülmüyor.
AB’den ayrılmasının 2 ila 10 yıl süreceği, bu süre içerisinde de Britanya’nın AB kurallarına tabi olmaya devam edeceği belirtiliyor.
Britanya’nın AB’den ayrılırken müzakerelerin odaklanacağı konular arasında ise serbest ticaret anlaşması ve güvenlik konuları öne çıkacak.
Müzakere sürecinde Britanya AB içinde kalacak ve AB yasaları yürürlükte olacak.
İki yıl süresince eğer bir anlaşmaya varılmazsa Britanya Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) kurallarına bağlı olarak yoluna devam edecek.
Ancak Britanya’nın DTÖ’ye katılımı AB çatısı altındayken gerçekleşmişti. AB ise bu anlaşma koşullarını “kopyalayıp yapıştıramazsınız” diyor. Yani Britanya’nın dünyayla ticareti de baştan müzakere edilecek.
Britanya vatandaşlarının AB ülkelerine seyahat etmek için vize almaları gerekip gerekmeyeceği AB ile varılacak anlaşmaya bağlı olacak.
Ülke, birlikten çıkmasına karşın ortak pazarda kalmayı sürdürürse vatandaşları da AB ülkelerinde çalışmaya devam edebilecek. Ancak Britanya hükümeti AB vatandaşlarına çalışma izni kısıtlaması getirirse kendi vatandaşlarının da AB ülkelerinde çalışmak için vize almaları gerekecek.